Her Zaman Anlatacak Bir Hikayeniz Olsun!!

H

Bu gün sevgili Hasan Yaşar‘ın blogundan bir yazı düştü okuma listeme. Gerçekten uzun zamandır böyle kaliteli bir yazı okumamıştım. CRM’yi en güzel anlatan hikayeydi bence. O kadar muazzam özetlemiş ki konuyu, bu işi hiç bilmeyen bile işte budur diyebilir.(yazının orjinali burada)

Benim asıl takıldığım nokta şu oldu. Yazının daha önce bir versiyonu daha varmış. Aslen yazıyı yazan da Levent Hacıyusufoğlu’ymuş. Hasan Yaşar diyor ki bu yazı nedense çok tutuldu! İşte burada ben de olayın tutulma nedenini anlamlandırmaya çalışayım biraz.

Yazı tutuldu çünkü olayı basite indirgiyor, çünkü en etkili iletişim tekniği olan hikaye anlatma tekniğini kullanıyor. Hikaye anlatmak en doğru iletişim tekniğidir. İster marka iletişimi yapın, isterseniz herhangi bir yerde derdinizi anlatın. Türkiye’nin önde gelen marka iletişimcilerinden Temel Aksoy’un da dediği gibi “Marka yönetmek ürün ve hizmetleri yönetmekten çok insanlarla bağ kurma işidir.”

Hikaye anlatmak en iyi iletişim türüdür çünkü iyi anlatılan bir öyküden etkilenmeyecek insan yoktur. Öyküler insanların egolarına meydan okumadıkları, tam tersine onların mantık duvarlarının etrafından dolaştıkları için en kalıplaşmış düşünceleri bile değiştirme gücüne sahiptirler. Ann Handley’in dediği gibi  “Marka yönetiminde başarı, gerçek hikâyelerin iyi anlatılmasına bağlıdır.” Bir marka hikâyesini ne kadar içten ve ne kadar tutkulu ve ilham verici bir şekilde anlatırsa etrafına o kadar fazla insan toplar.

İster marka iletişimi olsun ister liderlik iletişimi isterseniz herhangi bir konuda insanları ikna etmeye çalışın en etkili yol her zaman hikaye anlatmaktır. Dünyanın en iyi iletişimcileri de hep bunu yapmıştır.

Adı geçmişken Temel Aksoy’uy “Öyküler Neden Bu Kadar Önemli?” yazısını da şiddetle tavsiye ederim. Buradan okuyabilirsiniz.

 

Yorum Ekle